26 Aralık 2014 Cuma

Doğum 1

18 Aralık 2014 günü Soren'in due date'i idi. Heyecanlıydık ama açıkçası bugünün doğru çıkması %5 bir ihtimaldi o yüzden pek umutlu değildik. Ben bir gece önce Gözde'nin kasılmalarını kontrol ettiğimde çok düzenli olduklarını farkettim. Doktoru aradık büyük bir heyecanla. Doktor telaşa gerek olmadığını, doğuma daha olduğunu söyledi. Konuşamayıp yürüyemecek hale gelince hastaneye gitmeliymişiz.
Neyse yattık biz de ama ben sanırım psikolojik olarak etkilendim ve o gece ateşler içinde yattım. 
Ertesi gün (18 Aralık sabahı) kalktığımda hayatımda hiç olmadığım kadar hastaydım. Vücudumun her yeri ağrıyordu, bağırsaklarım ve midem bozulmuştu, ateşim vardı, üşüyordum ve başım ağrıyordu. Hepsi bir arada paket hastalık. Halsizlik had safhada, elimi oynatamıyorum. Tabii Gözde çok şaşırdı ve biraz gıcık oldu bu duruma :) Hamile olan benim sana ne oluyor diye. Biraz ilaç biraz hava alma falan derken kendime gelmeye çalıştım ama nafile. Bir de istifra ettim afedersiniz ki Gözde'nin iyice sinirleri bozuldu hehe...  Daha sonra dayanamadım ilaç alıp uyudum. 2 saat sonra kalktığımda daha iyiceydim ama gene de fenaydım.
Bu sırada Gözde kendini dinliyordu bütün gün. Biraz ümitsiz biraz heyecanlı kararsız bir halde. Ben kalktıktan sonra yanlış hatırlamıyorsam oturduk biraz birşeyler yedik sanki. Sonra ben gene halsizleştim. Gözde biraz sıkılmıştı evdeydik öylece bekliyorduk. Ben ortada yokum, kayınvalidem diziler izliyor ama Gözde pek oralı değil. Neyse, ben geme yattım bu sefer Gözde de yanıma gelmiş bir süre sonra. Arada bir gözümü açtığımda o da ayak ucuna uzamış internete bakıyordu. 
Sonra saat 7 gibi beni dürterek uyandırdı. Biraz uğraşmış uyandırmak için sonunda kafamı kaldırmışım. Bana "Suyum geldi" dedi. Ben anlamsız ifadelerle uyku mahmuru bir şekilde ona bakıyorum. Tekrar etti. Ben anlamadım. Suyum geliyor dedi aşağısını göstererek. Sadece "Ne?" diyebildim. Aklımdan ne diyor bu ne demek istiyor diye geçiriyorum. Hiçbişey anlamıyorum. Birkaç saniye sonra nöronlarım bağlantı kurunca olayın farkına vardım. Suyu gelmişti. Doğum olucaktı. Bugün! Şimdi! Hemen aşağı kata kayınvalideme seslendik ve koşturmaca başladı. Evdeki herkes yarım saat içinde hazır arabada oturuyordu.
Hastaneye gittik acil kısmına girip olayı anlattık. Bizi doğum katına aldılar. Burda Gözde ve annesi odaya girdiler, ben de kuzeniyle beraber acile geri dönüp arabayı düzgün bir yere parkettik ve geldik. Ben de anneme haber verdim o da yola koyuldu.
Bir süre sonra kayınvalidem gelip herşeyin iyi olduğunu, bizi doğum odasına alacaklarını söyledi. Ben birkaç dakikalığına Gözde'nin yanına gidip oturdum. Makinaya bağlanmış sancıları kontrol ediliyordu. Sonra annemin geldiğini öğrendim onların yanına bekleme odasına gittim. 
Neyse sonra hepimizi doğum odasına transfer ettiler. Gayet geniş, rahat koltukları olan bir odaydı. Gözde'nin sancıları artmış yatıyordu. Saati tam hatırlamıyorum ama gece yarısıydı sanırım. Zaman çok hızlı akıyordu. Ben hala hasta gibiydim halsizdim. Uyumamak için zor tutuyordum kendimi. Hemşireler gelip kontroller yapıyorlardı. Sonra Gözde'nin sancıları arttı ve ağrı kesici bir ilaç alsak mı diye düşündük. Ben onu rahatlatmak için biraz müzik çaldım telefondan. Odada ben, kayınvalidem, annem ve Gözde'nin kuzeni vardı. Dışarda babam ve kardeşim. Herkes bekliyordu. Türkiye'den herkes haber bekliyordu.
Bir ara Gözde'ye bir ilaç yaptırdık ağrı kesici. Hemen işe yaradı ve biraz rahatladı. Etkisi geçince bir doz daha yaptılar ama sadece 2 dozluk bir ilaçtı bu. Ağrılar dayanılmaz hale gelirse tek ilaç çözümü epiduraldi. Önceleri istemiyordu Gözde bunu ama ben ona acı çekmesine gerek olmadığını söyledim. Odadaki herkes aynı fikirdeydi ve böylece epidurale karar verdik.
Herkes odadan çıktı sadece ikimiz ve hemşireler kaldı. Epidural yapıldı kısa sürede. Bu sırada Gözde birşeyler hissetmiş baskı şeklinde ama söylememiş. Epiduralci gidince hemşireye söyledi. Cervix kontrolü yapılınca tam 9.5 santim açılma olduğu anlaşıldı! 10cm de doğum oluyor! Tam bu sırada içeri annelerimiz girdi ve haber verdik. Bir heyecan dalgası sardı gene herkesi!